Sevgili arkadaşlar
Derneğimiz Genel Kurulu 28.11.2010 Pazar günü saat:14:00'de Uslu Apart Otel'de yapılacaktır.
Tüm üyelerimizin katılımını rica ediyoruz.
Sevgiler...
25 Kasım 2010 Perşembe
9 Kasım 2010 Salı
Meşe Palamudu ekmeye devam ediyoruz...
DAÇEV geçtiğimiz hafta sonu Orman Şefliğinin Gebekum mevkiindeki fidanlığa meşe palamutu dikti.
Dernek Başkanı Melda Omay neden palamut yetiştirmek istedikleri konusunda şunları anlattı:
"Yarımada 40 yıl öncesine kadar palamut ormanlarıyla kaplıymış. Hızırşah'tan denize doğru inerken her taraf yoğun şekilde palamut ormanlarıyla dolu olduğundan gökyüzü neredeyse görünmezmiş. Palamut buranın doğasında bulunuyormuş ve ekonomik açıdan değerliymiş. Örneğin ayakkabıcılıkta kullanılıyormuş. Ancak daha sonra belli kimyasallar çıkınca artık palamuta ihtiyaç kalmamış. Eskiden buraya büyük gemiler gelirmiş. Limanın olduğu yerde gemilere yüklenmek üzere palamut dağları oluşur ve ihracatı yapılırmış. O zaman bu ağaç çok önemliymiş. Oysa şimdi ihtiyaç kalmadığı için kesilerek yerine incir, zeytin, badem ağaçları dikiliyor. Köylüler haklı olarak ekonomik değeri olan ağaçlara geçiyor. Öte yandan halen hayatta olan yaşlılardan yağmur rejiminin değiştiğini öğreniyoruz. Meyve ağaçları palamut gibi görkemli, yağmur çeken ağaçlar olmadığından yarımada eskisi kadar yağmur almıyor. Yarımadada zaman içinde kuraklık sorunu yaşanması olası. Bizim projemiz sahipli olmayan yerlere, ormana palamut ağaçları dikmek. Dikkat edilirse doğaya genellikle çam dikiliyor. Bizim çabamız hem yeşili çeşitlendirme hem de buranın doğasını eski özelliğine küçük de olsa geri döndürme uğraşı aslında. Bu projeye iki sene önce başladık. Doğru dürüst palamut koruluğu Hızırşah, Eski Datça, Kızlanaltın'da bulunuyor. Bizim palamut fidanı yetiştirdiğimiz yerler var. Oralara gidip ne halde olduklarına bakıyoruz. Geçmiş yıllarda TEMA Toroslara helikopterlerle meşe palamutu atmıştı. Köylülere dikmeleri için parayla toplattılar. Ancak tam bir fiyasko oldu. Nedeni sonra anlaşıldı. Meğer domuzlar palamutu çok seviyorlarmış, yere düşen palamutu yediklerinden tohum olma şansı hiç olmamış. Bu bize de ders oldu. Şimdi palamut fidanı yetiştirdiğimiz yerlere dikkat ediyoruz. Fidanlar yeşilken iyi, ama palamut yere düştükten sonra tutmuyor. Bir de domuzlara yem etmemek gerekiyor. Dolayısıyla fidanları optimum noktada toplamak lazım. Geçtiğimiz hafta sağlıklı, sağlam olanlar arasından seçtik ve Orman Şefliğinin Gebekumdaki fidanlığına 630 tane meşe palamutunu bol humuslu, gübreli viollere ektik. İki sene sonra fidan olduğunda ormanlığa dikeceğiz. Bu ağaçların büyüdüğünü göremeyeceğiz. Çünkü 40-50 yılda büyüyorlar. Ama biz geleceğe yatırım yapıyoruz."
Melda Omay doğayı korumaya ve çeşitlendirmeye yönelik çalışmaları çerçevesinde daha önce de badem ekip sonra öğrencilerle Cumalı'da diktiklerini ifade ederek, yetişecek bademlerin satışından elde edilecek gelirin muhtarlığa verileceğini belirtti. Bir diğer yöresel bitki olan Datça hurmasının tohumlarını da eken dernek, fidanlar olduğu zaman uygun yerlere dikecek.
23 Temmuz 2010 Cuma
6 Temmuz 2010 Salı
5 Haziran 2010 Cumartesi
4 Haziran 2010 Cuma
DATÇA’DA TARIM VE DOĞAL KAYNAKLAR
Datça Çevre ve Turizm Derneğinin Biyolojik Çeşitlilik Yılı kapsaminda Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) işbirliği ve Çevre ve Orman Bakanlığı ile Türkiye Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu’nun (UNDP-Türkiye) desteği ile 31 Mayıs Pazartesi günü once saat 10:00'da Bulent Ecevit Kultur Merkezinde, ardindan saat 20:30'da Kizlan koyunde duzenledigi “DATÇA’DA TARIM VE DOĞAL KAYNAKLAR” konulu soylesi buyuk bir ilgiyle izlendi. Sabaha karsi 2:00'de sona eren koydeki soylesiye katilim beklentilerin cok uzerindeydi.
Doc. Dr. Ibrahim Duman, Iyi tarim Uygulamalarini acikladi.
Birlesmis Milletler Kalkinma Fonu'ndan Yildiray Lise, tarimsal faaliyetlerin insanlar ve doga uzerindeki etkilerinden bahsetti.
Basak Avcioglu, Dogal Kaynaklarin insanlar acisindan onemini vurguladi.
Kizlan koyunde, ozellikle son zamanlardaki domates zararlisina bir cozum bulma arayisinin motivasyonu ile sohbete ilgi buyuktu.
Doc. Dr. Ibrahim Duman, Iyi tarim Uygulamalarini acikladi.
Birlesmis Milletler Kalkinma Fonu'ndan Yildiray Lise, tarimsal faaliyetlerin insanlar ve doga uzerindeki etkilerinden bahsetti.
Basak Avcioglu, Dogal Kaynaklarin insanlar acisindan onemini vurguladi.
Kizlan koyunde, ozellikle son zamanlardaki domates zararlisina bir cozum bulma arayisinin motivasyonu ile sohbete ilgi buyuktu.
1 Haziran 2010 Salı
Çok Yakında Önemli Bir Duyurumuz Var!
Amacımız Datça’daki bozuk yapılaşmanın önlenebilmesi için, Datça’nın yerel dokusuna, kültürüne, coğrafyasına uygun, farklı ve güzel mekânlara halkın dikkatini çekmek ve iyi örnekler sunarak, değişime ve dönüşüme katkıda bulunmak.
Bu amaçla uzunca bir süredir çalışmaktayız. Planladığımız etkinliği çok yakında sizlerle ve tüm Datça halkıyla paylaşacağız.
Datça’da ilk kez düzenlenecek olan bu etkinliğe Datça Kaymakamlığı, Datça Belediyesi ve saygın kuruluşlar katkıda bulunuyor. Yerel ve ulusal basın kanalıyla, açıkhava duyurularıyla, pankart ve ilanlarla geniş bir kesime ulaşmayı hedefliyoruz. Özel olarak bu etkinlik için hazırlanan web sitesini çok yakında sizlerle paylaşacağız.
Bir çok hazırlığını tamamlandığımız etkinliğin geniş bir kesim tarafından desteklenmesini hedefliyoruz. Bu güzel etkinlikte destekçi olarak yer almayı isterseniz lütfen en kısa zamanda guzelmekan@yahoo. com adresinden bize ulaşın. Sizi bilgilendirelim ve sponsor firmalar arasındaki yerinizi alın.
Güzel Mekân Yarışması
Düzenleme Komitesi
Aygen BAKTIR, Fulya BAYIK, Sibel BİLGEN, Çiğdem CANBEY, Okan ÇAĞLAR,
Can KAYA, Meral SAN, Özgül TUZCU, Peri Melodi YANMAZ
Bu amaçla uzunca bir süredir çalışmaktayız. Planladığımız etkinliği çok yakında sizlerle ve tüm Datça halkıyla paylaşacağız.
Datça’da ilk kez düzenlenecek olan bu etkinliğe Datça Kaymakamlığı, Datça Belediyesi ve saygın kuruluşlar katkıda bulunuyor. Yerel ve ulusal basın kanalıyla, açıkhava duyurularıyla, pankart ve ilanlarla geniş bir kesime ulaşmayı hedefliyoruz. Özel olarak bu etkinlik için hazırlanan web sitesini çok yakında sizlerle paylaşacağız.
Bir çok hazırlığını tamamlandığımız etkinliğin geniş bir kesim tarafından desteklenmesini hedefliyoruz. Bu güzel etkinlikte destekçi olarak yer almayı isterseniz lütfen en kısa zamanda guzelmekan@yahoo. com adresinden bize ulaşın. Sizi bilgilendirelim ve sponsor firmalar arasındaki yerinizi alın.
Güzel Mekân Yarışması
Düzenleme Komitesi
Aygen BAKTIR, Fulya BAYIK, Sibel BİLGEN, Çiğdem CANBEY, Okan ÇAĞLAR,
Can KAYA, Meral SAN, Özgül TUZCU, Peri Melodi YANMAZ
29 Mayıs 2010 Cumartesi
Kucuk Bahceli Evler icin Kompost Kovasi Finali
29 Mayıs 2010 Cumartesi Günü:
Bugün,14 Şubat 2010 Pazar günü başlayan serüvenimizin finaline geldik. Yani kendi gübremizi elde edebilmek için mutfak atıklarını haftada bir iki kez daha önce hazırladığımız delikli kovaya dökmekten başka pek de bir iş yapmadan, sabırsızlıkla beklediğimiz üçbuçuk ayın sonunda, mis gibi orman toprağı kokan kompost gübremizi kovadan boşaltma günü:
Kovayı toprağa boşaltıyoruz:
Herkes merakta, eşeliyoruz, kokluyoruz, elliyoruz: Sonuç; BAŞARIIII
Kullanıma geçinceye kadar nemini kaybetmesin diye üzerini daha önce budadığımız bahçe atıkları ile kapatıyoruz.
Bu arada neler yaptığımızı hatırlayalım. İlk aşamada kovamızı hazırladık. Küçük bir kapta biriktirdiğimiz yağsız çiğ sebze, meyve atıklarını kovamızda biriktirdik. Kova dolunca yeni bir kova alıp aynı konsept ile hazırladık ve dolan kovayı yenisinin içerisine boşalttık. Burada bir alt üst etme, havalandırma işlemi oldu.
Ve sonunda bugün mis gibi orman toprağı kokan gübremizi kullanıma geçtik:)
28 Mayıs 2010 Cuma
Dünya Biyolojik Çeşitlilik Yılı ve Çevre Haftası Etkinlikleri
Datça Çevre ve Turizm Derneği (DAÇEV) de bu kapsamda Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) işbirliği ve Çevre ve Orman Bakanlığı ile Türkiye Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu’nun (UNDP-Türkiye) desteği ile 31 Mayıs Pazartesi günü saat 10:00 da Bülent Ecevit Kültür Merkezinde “DATÇA’DA TARIM VE DOĞAL KAYNAKLAR” konulu bir söyleşi düzenliyor.
Etkinliğe katılacak olan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Doç.Dr.İbrahim Duman, “İyi Tarım Uygulamaları ve Yanlış Uygulamaların Doğal Çevre İle İnsan Yaşamına Etkileri”, Türkiye Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonundan (UNDP) Yıldıray Lise “Orman Koruma Alanlarının Yönetiminin Güçlendirme Projesi” ile “Tarımdaki Yanlış Uygulamaların Ekosistem ve Yaban Hayatına Olan Zincirleme Etkileri” ve Doğal Hayatı Koruma Vakfından (WWF) doğa koruma uzmanı Başak Avcıoğlu Çokçalışkan “Doğal Değerlerimiz ve İnsan Yaşamına Katkıları – Doğal Çözümler” üzerine konuşacaklar.
Konuşmacılar aynı günün akşamı bu konular üzerinde Kızlan Köy Kahvesinde çiftçilerle yapılacak sohbet toplantısına katılacaklar.
DAÇEV ayrıca Dünya Çevre Haftası nedeniyle 4 Haziran Cuma günü saat 19:00 da yine Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde Çevre Filmleri Gösterisi düzenleyecek.
Datça'nın zenginliği
WWF-Türkiye, Çevre Orman Bakanlığı ve UNDP-Türkiye, 2010 Biyolojik Çeşitlilik Yılı’nda korunan alanlarda, insan yaşamının doğayla bağlantısı ve doğanın yaşama sağladığı değerler hakkında bir dizi etkinlik düzenliyor.
DAÇEV'in de katkileri ile Datça’da 31 Mayıs’ta gerçekleşecek “Tarım ve Doğal Kaynaklar Sohbetleri” bu etkinliklerden ilki olacak. Asagida ntvmsnbc'da cikan haberden alintiyi okuyabilirsiniz:
2010 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından “Biyolojik Çeşitlilik Yılı” olarak ilan edildi ve küresel ölçekte hükümet kuruluşları ve sivil toplum örgütleri tarafından ulusal ve uluslararası etkinliklerle kutlanıyor. Biyolojik Çeşitlilik yılı kutlamalarının teması, dünyadaki yaşamı ve biyolojik çeşitliliğin yaşamımıza sağladığı değerleri kutlamak olarak belirlendi.
Avrupa’daki 100 ve Türkiye’deki 9 Orman Sıcak Noktası’ndan biri olan Datça ve Bozburun Yarımadaları, sahip olduğu biyolojik çeşitlilik ve doğal değerleriyle korunmayı hak eden bir bölge. WWF-Türkiye’nin, Çevre ve Orman Bakanlığı, UNDP-Türkiye ile Datça Çevre ve Turizm Derneği ile işbirliği içinde gerçekleştireceği etkinlikte, yarımadaların sahip olduğu değerlerin yöre insanına sağladığı yarar, yanlış arazi kullanımlarının doğadaki ve insan sağlığı üzerindeki zincirleme etkileri ile koruma çalışmalarının önemi tartışılacak.
DAÇEV'in de katkileri ile Datça’da 31 Mayıs’ta gerçekleşecek “Tarım ve Doğal Kaynaklar Sohbetleri” bu etkinliklerden ilki olacak. Asagida ntvmsnbc'da cikan haberden alintiyi okuyabilirsiniz:
2010 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından “Biyolojik Çeşitlilik Yılı” olarak ilan edildi ve küresel ölçekte hükümet kuruluşları ve sivil toplum örgütleri tarafından ulusal ve uluslararası etkinliklerle kutlanıyor. Biyolojik Çeşitlilik yılı kutlamalarının teması, dünyadaki yaşamı ve biyolojik çeşitliliğin yaşamımıza sağladığı değerleri kutlamak olarak belirlendi.
Avrupa’daki 100 ve Türkiye’deki 9 Orman Sıcak Noktası’ndan biri olan Datça ve Bozburun Yarımadaları, sahip olduğu biyolojik çeşitlilik ve doğal değerleriyle korunmayı hak eden bir bölge. WWF-Türkiye’nin, Çevre ve Orman Bakanlığı, UNDP-Türkiye ile Datça Çevre ve Turizm Derneği ile işbirliği içinde gerçekleştireceği etkinlikte, yarımadaların sahip olduğu değerlerin yöre insanına sağladığı yarar, yanlış arazi kullanımlarının doğadaki ve insan sağlığı üzerindeki zincirleme etkileri ile koruma çalışmalarının önemi tartışılacak.
11 Mayıs 2010 Salı
Doğa Çantam 5. kez uygulandı
Doğa Kaşifleri ordusuna taze kan
Tarih : 10.05.2010 - 23:27:10
Datça Çevre Derneği ilçemiz ilköğretim okulları öğrencileri ile 26 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında Doğa Çantam etkinliğini gerçekleştirdi.
Beş yıldır uygulanmakta olan bu programda 2. sınıf öğrencisi 150 çocuğumuz daha DAÇEV gönüllüsü eğitmenler eşliğinde Gebekum’da “Doğa Kaşifi” oldular.
DACEV gönüllü eğitmenlerinden Pınar Kınıkoğlu, beş yıldır sürmekte olan bu etkinliğe büyük mutlulukla katıldığını ve çocuklarımızın heyecanını paylaşmaktan haz aldığını belirtti. Kınıkoğlu, “Gebekum’da doğa farkındalığı yaratmak amacıyla oynanan oyunlardan birinde oluşturulan küçük bir yaşama alanının onlarca canlıya ev sahipliği yaptığını görmeleri, etkili bir deneyim oluyor. Çocukların beş duyularını kullanarak doğayı keşfetmeleri, diğer canlıların yaşamlarına saygı duymalarını amaçlayan bu programın, başladığımızdan bugüne kadar yerleştiğini ve hedefine ulaştığını düşünmekteyiz. Amacımız, miniklerin doğayı keşfetmelerinin yanı sıra, özellikle Gebekum Koruma Alanının gelecek nesillerce de değerinin bilinmesi yolunda bir adım atmaktır” dedi.
4 Mayıs 2010 Salı
11. kez iki deniz arasında yürüdük
GELENEKSEL AKDENİZ'DEN EGE'YE DOSTLUK VE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ 11 YAŞINA BASTI
Dünya' da bir denizden diğerine yapılan tek yürüyüş olan Datça Geleneksel Akdeniz' den Ege' ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü etkinliğinin 11.si gerçekleşti.
Y.Sesi: Datça Çevre ve Turizm Derneği Daçev öncülüğünde düzenlenen geleneksel yürüyüş; Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi'nin de desteğiyle Pazar günü Kızlan Köyü ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Her yıl katılımcı sayısı artarak daha fazla tanınır hale gelen ve zaman içinde uluslararası bir nitelik kazanan yürüyüşe katılanlar Pazar günü saat 10.00' da Cumhuriyet Meydanı Çatal Mağara arkasında buluştu.
Datçalılar ve isteyen herkesin katılabildiği Dostluk ve Doğa Yürüyüşü'ne Belediye Başkanı Şener Tokcan, Daçev başkanı Melda Omay Özdamar, Daçev Komitesi Tertip Üyesi Av. Turgay Sönmez'in yanı sıra halktan da katılım oldukça yüksekti.
Geleneksel olarak bu yıl on birincisi düzenlenen yürüyüşte Akdeniz suları Çatal Mağara arkasından Belediye Başkanı Şener Tokcan, DAÇEV Komitesi Tertip Üyesi Av. Turgay Sönmez, Kızlan Köyü Muhtarı Hüseyin Kuzu tarafından testilere dolduruldu.
'BİR KARİKATÜRDEN YOLA ÇIKARAK YÜRÜYÜŞÜ BAŞLATTIK'
Hareket etmeden önce yürüyüşün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Sönmez, yürüyüşü 1999 yılında başlattıklarını hatırlatarak, Akdeniz'den Ege'ye ilk yürüyüşün neden yapıldığını da anlattı: “Datça'ya topal bir gazeteci arkadaş geldi. Bir karikatür vardı, kendisi yapmış. Bana gösterdiği karikatürde, karı koca kavga etmişler biri Ege'ye biri de Akdeniz'e gideceğini söylüyor. Bu karikatürden yola çıkarak bu yürüyüşü başlattık. Bu, Datça'nın özelliği. Dünyanın başka bir ülkesinde bir denizden diğer denize gidilen kısa mesafede bir yer yok”
“HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ”
Sivil Toplum Örgütlerinin başlattığı etkinliğin 11 yıldır sürmesinin çok güzel olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Şener Tokcan da “İki denizin birbirine çok yakın olması Datça için bir ayrıcalık. Akdeniz'den aldığımız suyu Ege denizine döküyoruz. Bu etkinlik sezonun başlangıcı da oluyor. Datça'nın tanıtımı içinde güzel bir etkinlik. Biz belediye olarak bütün yarımadayı ele aldığımızı söylüyoruz. Bu tür etkinlikler Datça'nın tanıtımı içinde çok önemli. Sivil toplum örgütlerinin bu tür girişimlerine her zaman destek vermeye hazırız. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ederim” dedi.
“AMACIMIZ DATÇA'YI TANITMAK”
Daçev Başkanı Melda Omay Özdamar da, “Datça değişik turizm imkânlarına sahip bir yer. Bu etkinliklerin amacı da Datça'nın bu özelliklerini tanıtmak… Datça Kaymakamlığı, Datça Belediyesi ve Kızlan halkına bu organizasyonumuza verdikleri destek için teşekkür ederiz. Tabii her sene aynı heyecanla bu yürüyüşe katılan Datça halkına da DAÇEV adına teşekkür ediyoruz” dedi.
12 KM YÜRÜDÜLER
Davul zurna ekibi eşliğinde Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan Dostluk ve Doğa Yürüyüşçüleri konuşmaların ardından 3 testinin Akdeniz'in suyuyla doldurulmasından sonra yola koyuldu. Azmak Deresi güzergâhını takip ederek 12 kilometre boyunca Ege'ye kadar devam eden yürüyüşte, önce sahil şeridi boyunca devam edip Burgaz üzerinden Azmak deresini geçip kuzeye yönelerek yel değirmenlerine varıldı. Testilere doldurulan Akdeniz sularıyla birlikte saat 10.30' da yola koyulan katılımcılar Burgaz üzerinden Azmak Deresi güzergâhında ilerleyerek Yel değirmenlerine oradan da Gereme Sahiline varıp yürüyüşlerini tamamladılar. Yaklaşık iki saat süren yürüyüş boyunca jandarma trafik ekipleri tarafından Kızlan Köyü içerisindeki yürüyüş güzergâhı araç trafiğine kapatılırken, yel değirmenlerinin bulunduğu anayol trafiğe kapatılmadığı gibi geçiş esnasında güvenliği sağlayıcı trafik polisinin de bulunmaması dikkat çekti.
SU DÖKME TÖRENİ
Kızlan köyünü geçtikten sonra Gökova kıyısında Gereme sahiline, yani Ege'ye varılarak, testilerdeki Akdeniz suyu Ege'ye boşaltıldı. 9km' lik yürüyüşün ardından testilerde taşınan Akdeniz suları Belediye Başkanı Şener Tokcan ile DAÇEV Komitesi Tertip Üyesi Av. Turgay Sönmez ve Kızlan Köyü Muhtarı Hüseyin Kuzu tarafından Gereme' de Ege Denizi' ne boşaltıldı.
Sonrasında kıyıdan batıya doğru yaklaşık 4 km. yürünerek Katıyalı'daki piknik alanına varıldı.
Akdeniz' den Ege' ye 9 km' lik yürüyüşlerini tamamlayan katılımcılar Kızlan Köyü Muhtarlığı' nın düzenlemiş olduğu piknik alanına geçerek gözleme, ayran ve köfte ekmek yediler. Düzenlenen çeşitli yarışmaların ardından halk davul zurna eşliğinde gönüllerince eğlendi. Akşamüstü geç saatlere kadar devam eden eğlencelerin ardından katılımcılar piknik alanında bulunan otobüslerle Datça' ya döndü.
Dünya' da bir denizden diğerine yapılan tek yürüyüş olan Datça Geleneksel Akdeniz' den Ege' ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü etkinliğinin 11.si gerçekleşti.
Y.Sesi: Datça Çevre ve Turizm Derneği Daçev öncülüğünde düzenlenen geleneksel yürüyüş; Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi'nin de desteğiyle Pazar günü Kızlan Köyü ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Her yıl katılımcı sayısı artarak daha fazla tanınır hale gelen ve zaman içinde uluslararası bir nitelik kazanan yürüyüşe katılanlar Pazar günü saat 10.00' da Cumhuriyet Meydanı Çatal Mağara arkasında buluştu.
Datçalılar ve isteyen herkesin katılabildiği Dostluk ve Doğa Yürüyüşü'ne Belediye Başkanı Şener Tokcan, Daçev başkanı Melda Omay Özdamar, Daçev Komitesi Tertip Üyesi Av. Turgay Sönmez'in yanı sıra halktan da katılım oldukça yüksekti.
Geleneksel olarak bu yıl on birincisi düzenlenen yürüyüşte Akdeniz suları Çatal Mağara arkasından Belediye Başkanı Şener Tokcan, DAÇEV Komitesi Tertip Üyesi Av. Turgay Sönmez, Kızlan Köyü Muhtarı Hüseyin Kuzu tarafından testilere dolduruldu.
'BİR KARİKATÜRDEN YOLA ÇIKARAK YÜRÜYÜŞÜ BAŞLATTIK'
Hareket etmeden önce yürüyüşün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Sönmez, yürüyüşü 1999 yılında başlattıklarını hatırlatarak, Akdeniz'den Ege'ye ilk yürüyüşün neden yapıldığını da anlattı: “Datça'ya topal bir gazeteci arkadaş geldi. Bir karikatür vardı, kendisi yapmış. Bana gösterdiği karikatürde, karı koca kavga etmişler biri Ege'ye biri de Akdeniz'e gideceğini söylüyor. Bu karikatürden yola çıkarak bu yürüyüşü başlattık. Bu, Datça'nın özelliği. Dünyanın başka bir ülkesinde bir denizden diğer denize gidilen kısa mesafede bir yer yok”
“HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ”
Sivil Toplum Örgütlerinin başlattığı etkinliğin 11 yıldır sürmesinin çok güzel olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Şener Tokcan da “İki denizin birbirine çok yakın olması Datça için bir ayrıcalık. Akdeniz'den aldığımız suyu Ege denizine döküyoruz. Bu etkinlik sezonun başlangıcı da oluyor. Datça'nın tanıtımı içinde güzel bir etkinlik. Biz belediye olarak bütün yarımadayı ele aldığımızı söylüyoruz. Bu tür etkinlikler Datça'nın tanıtımı içinde çok önemli. Sivil toplum örgütlerinin bu tür girişimlerine her zaman destek vermeye hazırız. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ederim” dedi.
“AMACIMIZ DATÇA'YI TANITMAK”
Daçev Başkanı Melda Omay Özdamar da, “Datça değişik turizm imkânlarına sahip bir yer. Bu etkinliklerin amacı da Datça'nın bu özelliklerini tanıtmak… Datça Kaymakamlığı, Datça Belediyesi ve Kızlan halkına bu organizasyonumuza verdikleri destek için teşekkür ederiz. Tabii her sene aynı heyecanla bu yürüyüşe katılan Datça halkına da DAÇEV adına teşekkür ediyoruz” dedi.
12 KM YÜRÜDÜLER
Davul zurna ekibi eşliğinde Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan Dostluk ve Doğa Yürüyüşçüleri konuşmaların ardından 3 testinin Akdeniz'in suyuyla doldurulmasından sonra yola koyuldu. Azmak Deresi güzergâhını takip ederek 12 kilometre boyunca Ege'ye kadar devam eden yürüyüşte, önce sahil şeridi boyunca devam edip Burgaz üzerinden Azmak deresini geçip kuzeye yönelerek yel değirmenlerine varıldı. Testilere doldurulan Akdeniz sularıyla birlikte saat 10.30' da yola koyulan katılımcılar Burgaz üzerinden Azmak Deresi güzergâhında ilerleyerek Yel değirmenlerine oradan da Gereme Sahiline varıp yürüyüşlerini tamamladılar. Yaklaşık iki saat süren yürüyüş boyunca jandarma trafik ekipleri tarafından Kızlan Köyü içerisindeki yürüyüş güzergâhı araç trafiğine kapatılırken, yel değirmenlerinin bulunduğu anayol trafiğe kapatılmadığı gibi geçiş esnasında güvenliği sağlayıcı trafik polisinin de bulunmaması dikkat çekti.
SU DÖKME TÖRENİ
Kızlan köyünü geçtikten sonra Gökova kıyısında Gereme sahiline, yani Ege'ye varılarak, testilerdeki Akdeniz suyu Ege'ye boşaltıldı. 9km' lik yürüyüşün ardından testilerde taşınan Akdeniz suları Belediye Başkanı Şener Tokcan ile DAÇEV Komitesi Tertip Üyesi Av. Turgay Sönmez ve Kızlan Köyü Muhtarı Hüseyin Kuzu tarafından Gereme' de Ege Denizi' ne boşaltıldı.
Sonrasında kıyıdan batıya doğru yaklaşık 4 km. yürünerek Katıyalı'daki piknik alanına varıldı.
Akdeniz' den Ege' ye 9 km' lik yürüyüşlerini tamamlayan katılımcılar Kızlan Köyü Muhtarlığı' nın düzenlemiş olduğu piknik alanına geçerek gözleme, ayran ve köfte ekmek yediler. Düzenlenen çeşitli yarışmaların ardından halk davul zurna eşliğinde gönüllerince eğlendi. Akşamüstü geç saatlere kadar devam eden eğlencelerin ardından katılımcılar piknik alanında bulunan otobüslerle Datça' ya döndü.
Akdeniz'den Ege'ye 11. kez yürüdük
Doğa ve Dostluk için yürüdüler
Doğa ve Dostluk için yürüdüler
Yazı Boyutu
Tarih : 04.05.2010 - 08:53:07
Akdeniz’den alınan deniz suları, Ege’nin Gökova kıyısında Gereme sahilinde denize bırakıldı.
Akdeniz’den alınan deniz suları, Ege’nin Gökova kıyısında Gereme sahilinde denize bırakıldı.
Cumhuriyet meydanında davul-zurna eşliğinde başlayan yürüyüş, Azmak deresini takip ederek, Değirmenler mevkii ve Kızlan Köyü güzergahından 12 kilometre boyunca Ege’ye kadar sürdü.
Mehmet Çil
Datça Çevre ve Turizm Derneği (DAÇEV) öncülüğünde her yıl geleneksel olarak düzenlenen, “Doğa ve Dostluk Yürüyüşü”nün 11 incisi Pazar günü yapıldı.
DAÇEV, Datça Belediyesi, Datça Kaymakamlığı ve Kızlan Köyü işbirliğinde gerçekleştirilen yürüyüşe yüzlerce kişi katıldı.
Belediye Başkanı Şener Tokcan, DAÇEV kurucu başkanı ve Akdeniz’den Ege’ye doğa yürüyüşünün fikir babası Turgay Sönmez ile Kızlan Köyü Muhtarı Hüseyin Kuzu tarafından; Cumhuriyet Meydanı’nda Akdeniz’den alınan üç testi su, 12 kilometrelik yürüyüşün sonunda, Ege’nin Gökova kıyısında Gereme sahilinde denize boşaltılarak iki denizin buluşması sağlandı.
DAÇEV kurucu Başkanı Turgay Sönmez, 1999 yılından buyana hiç aksatılmadan tekrarlanan doğa ve dostluk yürüyüşünün, Karikatürist Haslet Soyöz’ün bir karikatüründen yola çıkılarak başlandığını söyledi. Sönmez, “Karikatürde evli çift kavga ediyor, biri Ege’de diğeri ise Akdeniz’de denize girmek istiyordu. Datça’da aynı gün iki denize birden girmek mümkün. Yarımadanın kuzeyi Ege’ye güneyi ise Akdeniz’e bakıyor. Datça’nın bu özelliği dünyanın başka bir yerinde yok” dedi.
DAÇEV Başkanı Melda Özdamar ise, Datça’nın değişik turizm imkanlarına sahip bir yer olduğuna dikkat çekerek; “Doğa yürüyüşleri, uygun bisiklet parkurları, rüzfar sörgü gibi sportif faaliyetlerin merkezi olabilecek bir yer. Turizmi 12 aya yaşmayı hedefliyorsak bu etkinliklere daha faza önem vermemiz gerekiyor. Amacımız, Akdeniz’den Ege’ye doğa ve dostluk yürüyüşünü her yıl daha fazla katılımla düzenlemek. Bu yıl ilk kez Datça dışından doğa yürüyüşçüleri de etkinliğimize katıldı” diye konuştu.
Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, Datça Yarımadasının, Knidos'un dan Balıkaşıran'a kadar kültür, sanat ve doğa turizmine açık bir bölge olduğunu belirterek, “Datça, sakin ve bozulmamış doğası ile alternatif tatil arayanlar için bir cennettir. Pırıl pırıl koyları, irili ufaklı 52 koyu ile Datça, ülkemiz turizminin gözbebeği olmaya adaydır. Doğa ve dostluk yürüyüşü her yıl hiç aksatılmadan düzenleniyor. Her yıl katılım giderek artıyor” dedi.
Doğa ve Dostluk için yürüdüler
Yazı Boyutu
Tarih : 04.05.2010 - 08:53:07
Akdeniz’den alınan deniz suları, Ege’nin Gökova kıyısında Gereme sahilinde denize bırakıldı.
Akdeniz’den alınan deniz suları, Ege’nin Gökova kıyısında Gereme sahilinde denize bırakıldı.
Cumhuriyet meydanında davul-zurna eşliğinde başlayan yürüyüş, Azmak deresini takip ederek, Değirmenler mevkii ve Kızlan Köyü güzergahından 12 kilometre boyunca Ege’ye kadar sürdü.
Mehmet Çil
Datça Çevre ve Turizm Derneği (DAÇEV) öncülüğünde her yıl geleneksel olarak düzenlenen, “Doğa ve Dostluk Yürüyüşü”nün 11 incisi Pazar günü yapıldı.
DAÇEV, Datça Belediyesi, Datça Kaymakamlığı ve Kızlan Köyü işbirliğinde gerçekleştirilen yürüyüşe yüzlerce kişi katıldı.
Belediye Başkanı Şener Tokcan, DAÇEV kurucu başkanı ve Akdeniz’den Ege’ye doğa yürüyüşünün fikir babası Turgay Sönmez ile Kızlan Köyü Muhtarı Hüseyin Kuzu tarafından; Cumhuriyet Meydanı’nda Akdeniz’den alınan üç testi su, 12 kilometrelik yürüyüşün sonunda, Ege’nin Gökova kıyısında Gereme sahilinde denize boşaltılarak iki denizin buluşması sağlandı.
DAÇEV kurucu Başkanı Turgay Sönmez, 1999 yılından buyana hiç aksatılmadan tekrarlanan doğa ve dostluk yürüyüşünün, Karikatürist Haslet Soyöz’ün bir karikatüründen yola çıkılarak başlandığını söyledi. Sönmez, “Karikatürde evli çift kavga ediyor, biri Ege’de diğeri ise Akdeniz’de denize girmek istiyordu. Datça’da aynı gün iki denize birden girmek mümkün. Yarımadanın kuzeyi Ege’ye güneyi ise Akdeniz’e bakıyor. Datça’nın bu özelliği dünyanın başka bir yerinde yok” dedi.
DAÇEV Başkanı Melda Özdamar ise, Datça’nın değişik turizm imkanlarına sahip bir yer olduğuna dikkat çekerek; “Doğa yürüyüşleri, uygun bisiklet parkurları, rüzfar sörgü gibi sportif faaliyetlerin merkezi olabilecek bir yer. Turizmi 12 aya yaşmayı hedefliyorsak bu etkinliklere daha faza önem vermemiz gerekiyor. Amacımız, Akdeniz’den Ege’ye doğa ve dostluk yürüyüşünü her yıl daha fazla katılımla düzenlemek. Bu yıl ilk kez Datça dışından doğa yürüyüşçüleri de etkinliğimize katıldı” diye konuştu.
Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, Datça Yarımadasının, Knidos'un dan Balıkaşıran'a kadar kültür, sanat ve doğa turizmine açık bir bölge olduğunu belirterek, “Datça, sakin ve bozulmamış doğası ile alternatif tatil arayanlar için bir cennettir. Pırıl pırıl koyları, irili ufaklı 52 koyu ile Datça, ülkemiz turizminin gözbebeği olmaya adaydır. Doğa ve dostluk yürüyüşü her yıl hiç aksatılmadan düzenleniyor. Her yıl katılım giderek artıyor” dedi.
19 Nisan 2010 Pazartesi
6 Nisan 2010 Salı
Kompost Kovasi Macerasina Devam
Arkadasimiz Oya Ozguven'in 2 ay kadar once baslattigimiz ilk kompost kovasini 4 Nisan'da alt ust ederek ikinci kompost kovasina aktardik ve beklemeye aldik.
2 hafta kadar oncesine kadar kovada biriktirdigimiz mutfak atiklari havanin gidisi nedeniyle istedigimiz kadar hizli donusemiyordu. Kovanin icindekilerin asiri nemli kalmasi bize bir isaret verdi. Bir marangozdan bedava aldigimiz bir kucuk poset talas ile kovanin icindekileri karistirarak yeniden kovaya geri doldurduk. Gecen pazar ikinci kovaya aktarirken islemin gayet iyi gittigini gorduk. Fotografta goruldugu gibi kovanin icindeki mutfak atiklari, bir kac yumurta ve sogan kabugu haric taninmaz hale gelmislerdi.
Oya'nin tekrar doldurmaya basladigi kovanin 2 ay sonra aktarma zamani geldiginde, ikinci kovadaki kompost kullanima hazir gelecek. Oya simdiden nerede kullanacagina karar verdi bile!:)
2 hafta kadar oncesine kadar kovada biriktirdigimiz mutfak atiklari havanin gidisi nedeniyle istedigimiz kadar hizli donusemiyordu. Kovanin icindekilerin asiri nemli kalmasi bize bir isaret verdi. Bir marangozdan bedava aldigimiz bir kucuk poset talas ile kovanin icindekileri karistirarak yeniden kovaya geri doldurduk. Gecen pazar ikinci kovaya aktarirken islemin gayet iyi gittigini gorduk. Fotografta goruldugu gibi kovanin icindeki mutfak atiklari, bir kac yumurta ve sogan kabugu haric taninmaz hale gelmislerdi.
Oya'nin tekrar doldurmaya basladigi kovanin 2 ay sonra aktarma zamani geldiginde, ikinci kovadaki kompost kullanima hazir gelecek. Oya simdiden nerede kullanacagina karar verdi bile!:)
22 Mart 2010 Pazartesi
Kompost Kovasi Yerine Solucan Kovasi
Organik Atik Degerlendirme grubu olarak ucuncu prototipimizi de hazirladik. Bu seferki aslinda biraz hayvan beslemeye giriyor. Kompost kovasinda mutfak artiklarimizi curutup donusturenler de canlilar tabii ama bu seferkiler gozle gorulebilir Eisenia Fetida cinsi solucanlar. Bu solucanlar hergun agirliklarinin yarisi kadar yiyecek tuketiyorlar. Yaptiklari mutfak atiklarini son derece degerli bir gubre olan kendi diskilarina cevirmek.
Sistem oldukca basit. 10 kg.lik buyuk yogurt kaplarindan birinin altini deldik.
Solucanlarin icinde yasayacagi bir karisim hazirladik. Bu karisimda seritler halinde yirtilmis gazete kagidi, biraz saman ve keci gubresi, birer avuc toprak ve ince kum var.
Burada bulmakta zorlandigimiz bu solucan cinsini Istanbul'dan bir arkadasimiz kargo ile gonderdi. Bu solucani taniyanlar haber versin. Dikkat ederseniz bildigimiz toprak solucanlarindan daha koyu kirmizimsi bir renkleri ve sirtlarinda cizgileri var.
Solucanlari karisimin icine koyup yolda acikmislardir diye ilk yemeklerini veriyoruz (biraz parcalanmis lahana ve marul yapragi).
Son olarak uzerlerini islatilmis gazete kagidi ile ortuyoruz. Solucanlar hem cok islak olmayan nemli ortamlari seviyorlar, hem de karanligi.
Kabin kapagini hafif aralik olacak sekilde (hava alabilmesi icin) kapattiktan sonra bir legenin icine oturtuyoruz. Alttaki deliklerden koyu renk bir sivi sizmasi bekleniyor, bu da bitkiler icin son derece faydali, sulandirilarak bitki sularken kullaniliyor.
Ilk kap solucan gubresi ile iyice dolunca uzerine yine alti delinmis diger kap konacak, ve yiyecekler ustteki kaba konacak. Solucanlar yiyecek bulmak icin deliklerden ustteki kaba gececekler. Bundan sonra alttaki kapta birikmis olan gubre bitkiler icin kullanilabilir ancak dikkat, cok kuvvetli bir gubre oldugundan birazi bile yeterli olacak. Tabii simdilik buralar biraz teori, ilk hasattan sonra guncellenmeli!
Sistem oldukca basit. 10 kg.lik buyuk yogurt kaplarindan birinin altini deldik.
Solucanlarin icinde yasayacagi bir karisim hazirladik. Bu karisimda seritler halinde yirtilmis gazete kagidi, biraz saman ve keci gubresi, birer avuc toprak ve ince kum var.
Burada bulmakta zorlandigimiz bu solucan cinsini Istanbul'dan bir arkadasimiz kargo ile gonderdi. Bu solucani taniyanlar haber versin. Dikkat ederseniz bildigimiz toprak solucanlarindan daha koyu kirmizimsi bir renkleri ve sirtlarinda cizgileri var.
Solucanlari karisimin icine koyup yolda acikmislardir diye ilk yemeklerini veriyoruz (biraz parcalanmis lahana ve marul yapragi).
Son olarak uzerlerini islatilmis gazete kagidi ile ortuyoruz. Solucanlar hem cok islak olmayan nemli ortamlari seviyorlar, hem de karanligi.
Kabin kapagini hafif aralik olacak sekilde (hava alabilmesi icin) kapattiktan sonra bir legenin icine oturtuyoruz. Alttaki deliklerden koyu renk bir sivi sizmasi bekleniyor, bu da bitkiler icin son derece faydali, sulandirilarak bitki sularken kullaniliyor.
Ilk kap solucan gubresi ile iyice dolunca uzerine yine alti delinmis diger kap konacak, ve yiyecekler ustteki kaba konacak. Solucanlar yiyecek bulmak icin deliklerden ustteki kaba gececekler. Bundan sonra alttaki kapta birikmis olan gubre bitkiler icin kullanilabilir ancak dikkat, cok kuvvetli bir gubre oldugundan birazi bile yeterli olacak. Tabii simdilik buralar biraz teori, ilk hasattan sonra guncellenmeli!
17 Mart 2010 Çarşamba
Yeni Ofisimize Tasindik
Eski ofisin cok yakininda ucuncu katta sirin minik bir ofisimiz var artik, ustelik deniz manzarali. Sanirim toplantilar bolca balkona tasacak.
Acik adres soyle:
Atatürk Cad. Canbey Ishani No:19/205
Emniyet binasinin hemen karsisi.
13 Mart cumartesi gunu saat beste yeni ofisi kutlamak uzere bir araya geldik. Kimi gelenler yanlarinda yeni ofisin eksiklerini tamamlamak uzere, kova, supurge, bardak, cay, temizlik malzemesi vs. getirdiler.
Hepimiz yeni yerimizi cok sicak ve sevimli bulduk. Saat 7'deki film gosterimi olmasa kimsenin ayrilmaya niyeti yoktu. Asagida partiden birkac fotograf. Yeni ofisimizde nice projelerde beraberce calismak dilegi ile...
Acik adres soyle:
Atatürk Cad. Canbey Ishani No:19/205
Emniyet binasinin hemen karsisi.
13 Mart cumartesi gunu saat beste yeni ofisi kutlamak uzere bir araya geldik. Kimi gelenler yanlarinda yeni ofisin eksiklerini tamamlamak uzere, kova, supurge, bardak, cay, temizlik malzemesi vs. getirdiler.
Hepimiz yeni yerimizi cok sicak ve sevimli bulduk. Saat 7'deki film gosterimi olmasa kimsenin ayrilmaya niyeti yoktu. Asagida partiden birkac fotograf. Yeni ofisimizde nice projelerde beraberce calismak dilegi ile...
4 Mart 2010 Perşembe
Kucuk Bahceli Evler icin Kompost Kovasi- Tasarim 2
Organik atiklarin degerlendirilmesi konusu ile ilgilenen calisma grubu olarak ikinci prototipimizi grup uyelerimizden Meral San icin yaptik. Zaten kompost icin kullandigi delikli sepetleri biraz degistirerek amaca daha uygun hale getirdik. Altinda toprakla temasini saglayacak buyuk delikler acildi.
Bu sefer ekip biraz daha kalabalikti.
Kompost kutumuzu doldururken bu sefer bakterileri daha hizli devreye sokabilmek icin biraz toprak ve keci gubresi, ve nemi almasi icin bir miktar parcalanmis karton da koyduk.
Meral kompost islemini hizlandirmayi denemek icin mutfak atiklarini mutfak robotundan gecirerek koyacak.
Isin en keyifli tarafi, sonunda mutlu kompost sahibinin fotografini cekmek!:)
Bu sefer ekip biraz daha kalabalikti.
Kompost kutumuzu doldururken bu sefer bakterileri daha hizli devreye sokabilmek icin biraz toprak ve keci gubresi, ve nemi almasi icin bir miktar parcalanmis karton da koyduk.
Meral kompost islemini hizlandirmayi denemek icin mutfak atiklarini mutfak robotundan gecirerek koyacak.
Isin en keyifli tarafi, sonunda mutlu kompost sahibinin fotografini cekmek!:)
2 Mart 2010 Salı
YEŞİM BARDA KAHVALTI
Cengiz Karakose'den:
DATÇA ÇEVRE VE TURİZM DERNEĞİ (DAÇEV) ÜYELERİ YEŞİM BARDA KAHVALTIDA BULUŞTU
28 Şubat Pazar günü DAÇEV’in düzenlediği üyeler arası iletişim toplantısı, Kargı Koyu’ndaki Yeşim Bar’daki kahvaltıda yapıldı. Katılımın çok fazla olduğu kahvaltıya, dernek üyeleri eşleriyle katıldı. Ayrıca Datça Orman İşletme Şefi Ertan Kılcı ve Marmaris TEMA temsilcisi de bu toplantıdaydı.
Eski ve yeni üyelerin bir araya geldiği kahvaltıda, bu sene yapılması düşünülen etkinliklerin nasıl olması gerektiği üzerine güzel ve sıcak görüşmeler yapıldı. Ayrıca daha önce belirlenmiş olan çalışma gruplarının üyeleri de, yine kendi aralarında konuşup tartışarak farklı çalışma yöntemleri geliştirmeye çalıştılar.
Kahvaltı sonrasında üyeler, beraber olmaktan son derece memnun olduklarını tekrarlayarak, bu tür beraberliklerin daha sık yapılması dileklerini dile getirerek dağıldılar.
DATÇA ÇEVRE VE TURİZM DERNEĞİ (DAÇEV) ÜYELERİ YEŞİM BARDA KAHVALTIDA BULUŞTU
28 Şubat Pazar günü DAÇEV’in düzenlediği üyeler arası iletişim toplantısı, Kargı Koyu’ndaki Yeşim Bar’daki kahvaltıda yapıldı. Katılımın çok fazla olduğu kahvaltıya, dernek üyeleri eşleriyle katıldı. Ayrıca Datça Orman İşletme Şefi Ertan Kılcı ve Marmaris TEMA temsilcisi de bu toplantıdaydı.
Eski ve yeni üyelerin bir araya geldiği kahvaltıda, bu sene yapılması düşünülen etkinliklerin nasıl olması gerektiği üzerine güzel ve sıcak görüşmeler yapıldı. Ayrıca daha önce belirlenmiş olan çalışma gruplarının üyeleri de, yine kendi aralarında konuşup tartışarak farklı çalışma yöntemleri geliştirmeye çalıştılar.
Kahvaltı sonrasında üyeler, beraber olmaktan son derece memnun olduklarını tekrarlayarak, bu tür beraberliklerin daha sık yapılması dileklerini dile getirerek dağıldılar.
25 Şubat 2010 Perşembe
Kahvaltıya davet
Sevgili arkadaşlar
28.02.2010 pazar sabah 9.30'da Kargı Yeşim Barda kahvaltı edeceğiz. Tüm üyelerimizi eşleri, çocukları, dostları ile bekliyoruz.
(Kahvaltı kişi başı 10 Tl'dir.)
28.02.2010 pazar sabah 9.30'da Kargı Yeşim Barda kahvaltı edeceğiz. Tüm üyelerimizi eşleri, çocukları, dostları ile bekliyoruz.
(Kahvaltı kişi başı 10 Tl'dir.)
14 Şubat 2010 Pazar
Kucuk Bahceli Evler icin Kompost Kovasi
Organik atiklarin degerlendirilmesi konusu ile ilgilenen calisma grubu olarak ilk prototipimizi gectigimiz cuma gunu yaptik. Bu prototipi ilk gonullu olarak Oya Ozguven kullanmaya basladi.
Temel olarak uzerine bir suru delik delinmis kocaman bir kovadan ibaret olan bu sistemin kucuk bahceli yazlik evler icin kullanisli olacagini dusunuyoruz. Onumuzdeki haftalarda sistemin calismasini yakindan izleyip ortaya cikabilecek cesitli sorunlari gidermeyi ve bu surec icinde aldigimiz dersleri yine buradan paylasmayi planliyoruz.
Bu sistemde amaclar birden fazla:
1. Aslinda cok degerli bir kaynak olan mutfak atiklarimizi komposta donusturerek daha evi terketmeden bahcemizde, saksilarimizda degerlendirmek
2. Mutfak atiklarinin cop toplanmasi sirasinda neden oldugu kirlilige ve sagliksiz ortama engel olmak
3. Belediyenin cop toplama kapasitesini rahatlatmak
4. Bu degerli kaynagin toksik maddelerle birlikte cop dagarinda heba olmasini onlemek
5. Cevre icin dogru olani yapmanin huzurunu hissetmek :-)
Kompost yapma ile ilgili bilgilerinizi artirmak isterseniz Oya Ozguven'in gonderdigi harika sayfaya bakmanizi oneririm:
http://www.gerikazanim.org/html/kompost.html
Bu konuda bahcesinde denemeler yapmak isteyenler, bizleri haberdar edin, acil kompost ekibimizi yollayalim!
Kompost Kovasinin Yapilisi
1. Pazardan buyuk boy bir cop kovasi alinir (10TL)
2. Havalandirma delikleri acilir
3. Tabana daha buyuk delikler acilir (topraktan solucanlar ve diger organizmalar gelebilsin diye)
4. Bahcede tabani toprak uygun bir yer ayarlanir
5. Kovanin dibine bir miktar kuru ot, yaprak, vs. konur
6. Organik mutfak atiklarimiz ilave edilir
7. Bulabildigimiz 1 adet solucan da eklenir
8. Atiklarin uzeri kuru ot, yaprak, vs. ile guzelce ortulur
9. Kompost kovasi kullanima hazir. Dikkat ederseniz kapakta da havalandirma delikleri var.
Asagida mutlu bir kompost kovasi sahibi...
Temel olarak uzerine bir suru delik delinmis kocaman bir kovadan ibaret olan bu sistemin kucuk bahceli yazlik evler icin kullanisli olacagini dusunuyoruz. Onumuzdeki haftalarda sistemin calismasini yakindan izleyip ortaya cikabilecek cesitli sorunlari gidermeyi ve bu surec icinde aldigimiz dersleri yine buradan paylasmayi planliyoruz.
Bu sistemde amaclar birden fazla:
1. Aslinda cok degerli bir kaynak olan mutfak atiklarimizi komposta donusturerek daha evi terketmeden bahcemizde, saksilarimizda degerlendirmek
2. Mutfak atiklarinin cop toplanmasi sirasinda neden oldugu kirlilige ve sagliksiz ortama engel olmak
3. Belediyenin cop toplama kapasitesini rahatlatmak
4. Bu degerli kaynagin toksik maddelerle birlikte cop dagarinda heba olmasini onlemek
5. Cevre icin dogru olani yapmanin huzurunu hissetmek :-)
Kompost yapma ile ilgili bilgilerinizi artirmak isterseniz Oya Ozguven'in gonderdigi harika sayfaya bakmanizi oneririm:
http://www.gerikazanim.org/html/kompost.html
Bu konuda bahcesinde denemeler yapmak isteyenler, bizleri haberdar edin, acil kompost ekibimizi yollayalim!
Kompost Kovasinin Yapilisi
1. Pazardan buyuk boy bir cop kovasi alinir (10TL)
2. Havalandirma delikleri acilir
3. Tabana daha buyuk delikler acilir (topraktan solucanlar ve diger organizmalar gelebilsin diye)
4. Bahcede tabani toprak uygun bir yer ayarlanir
5. Kovanin dibine bir miktar kuru ot, yaprak, vs. konur
6. Organik mutfak atiklarimiz ilave edilir
7. Bulabildigimiz 1 adet solucan da eklenir
8. Atiklarin uzeri kuru ot, yaprak, vs. ile guzelce ortulur
9. Kompost kovasi kullanima hazir. Dikkat ederseniz kapakta da havalandirma delikleri var.
Asagida mutlu bir kompost kovasi sahibi...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)