12 Kasım 2009 Perşembe

KIYI GÜNÜ KUTLAMALARI ve BİLGİ EKSİKLİĞİMİZ

Jeoloji Yük. Mühendisi Cengiz KARAKÖSE'nin 2 Kasım 2009 tarihinde Datça Ekspres Gazetesinde yayınlanan yazısı:

UNEP’in (Birleşmiş Milletler Çevre Programı) Akdeniz Eylem Planı (MAP) kapsamında, Akdeniz’de kıyısı bulunan ülkelerle birlikte, ilki 2007 yılında kutlanan Kıyı Günü etkinliklerinin üçüncüsü, 24 Ekim cumartesi günü Datça’da yapıldı. Kutlamaları Çevre ve Orman Bakanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Datça Belediyesi, Muğla Üniversitesi, Sualtı Araştırmaları Derneği birlikte düzenledi.

Kıyı günü Kutlamaları, Akdeniz çevresindeki kıyıların önemini vurgulamak için başlatılmış bilinçlendirme ve bilgilendirme kampanyasıdır. Doğal kıyılarımızın korunması, bu etkinliğin en önemli konusudur. Kıyıda yaşayan insanlarla, buralardaki sosyal yaşam ve ekonomik faaliyetler arasındaki etkileşimi ortaya koymak için yapılmaktadır.

Dünya nüfusunun neredeyse yarısını barındıran ve pek çok turist için tatil ve dinlenme imkânı yaratan kıyıların doğal halleriyle korunması gerekiyor. Akdeniz kıyılarına akın eden turist sayısının 275 milyon ve Muğla kıyılarına gelen turist sayısının ise yaklaşık 3 milyon olduğunu hatırlayacak olursak, konunun önemi daha net ortaya çıkmaktadır. Karadan ve denizden gelen bu kadar çok turisti kıyılarımızda ağırlarken, ne kadar dikkatli davranılması gerektiği de ortadadır. Onların konaklaması ya da yararlanması için inşa edilecek kıyı yapılarını nasıl dikkatle planlamanın gerektiği de kendiliğinden belirmektedir.

İspanya’nın geçmişte yaptığı gibi kıyılarımızı beton yığını haline getirmeden, tekrar tekrar düşünmemiz gerekiyor. Bu gün İspanya, kıyılarını eski haline döndürmek için çok uğraşmasına karşılık, fazla bir şey yapamamaktadır. Ortadan kaldırmak istediği otellerin yıkıntılarını nereye dökeceği bile büyük bir sorun yaratmaktadır. İspanya örneği ortada iken, bizim aynı hataları yapmamız biraz komik olur sanırım.

Cumartesi günü kıyı gününü Datça’da kutladıktan sonra, Pazar günü de Marmaris’te, Özel Çevre Koruma Bölgeleri Kıyı ve Deniz Alanlarının Kullanım İhtiyaçları Çalıştayı yapıldı. Aslında bu çalıştay Datça’yı daha çok ilgilendiriyordu. Bu nedenle Pazar günkü toplantıya Datça’dan katılım daha fazla oldu. Datça Belediyesi, Datça Çevre Derneği ve Datça Balıkçı Kooperatifinden çok sayıda temsilcinin katıldığı çalışma grupları oldukça verimli çalışmalar sergiledi.

Kıyı günü kutlamaları ve Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgelerinde kıyı ve deniz alanlarının nasıl kullanılacağı konusunda ihtiyaçların sıralandığı ve tespitlerin yapıldığı toplantılar sırasında yapılan konuşma ve tartışmalar, bana bir kere daha nasıl büyük bir bilgi eksikliğimiz olduğunu gösterdi. Genelde iskele, balıkçı barınağı, ihracat-ithalat limanı, feribot limanı, yat limanı ve büyük tekneleri (Kruvaziyer) bağlama limanı gibi kavramların, sürekli olarak birbirleriyle karıştırıldığına şahit oldum. Bu nedenle, Datçalıları en kısa zamanda bu konularda bilgilendirmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Böylece yaşanan kavram karmaşasının, iyi bir bilgilendirmeyle ortadan kalkacağına eminim.

Datça’nın ve Datçalının balıkçılık faaliyetleri ve sorunları, Denizel biyolojik çeşitlilik ve çevre kirliliği, kıyı yapıları ve alt yapı tesisleri, kıyı yerleşmeleri, deniz turizmi ve kıyı mevzuatı uygulamaları konularında oluşturulan çalışma gruplarında, beklentilerini ÖÇKK’nın yetkili ve etkili temsilcilerine aktarma fırsatı doğdu.

Konuyu toparlamak gerekirse, bana göre dışarıdan gelenler yerine, daha çok Datça’da yaşayanlara imkân sağlanması ve faydalı olması için kıyı yapılarının inşa edilmesi gerekmektedir. Eğer bunu iyi bir şekilde başarabilirsek, Datça kıyılarına gelecek yabancılara ciddi bir biyolojik çeşitlilik, özelliği ve çekiciliği yüksek, temiz ve sağlıklı bir deniz sunabiliriz. Önümüzdeki günlerde bunu başarabilirsek, gelecek Datça ve Datçalı için çok güzel olacak demektir.

Sonuç olarak kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel halkın çevre bilincini ve bilgilenmesini arttırırsak, kıyılarımızın ekolojik ve sosyal dengesini koruyan kıyı yapıları inşa edersek, Datça’nın temiz ve doğal kıyı alanlarını daha uzun yıllar korumayı başarabiliriz.

Hiç yorum yok: